Klinik çalışmaların sonucuna dayanan Çinli uzmanlar, antimalaryal bir ilaç olan klorokin fosfatın yeni koronavirüs hastalığı (COVID-19) üzerinde belirli bir iyileştirici etkisi olduğunu doğruladılar. Uzmanlar, ilacın tedavi kılavuzlarının bir sonraki versiyonuna dahil edilmesini ve mümkün olan en kısa sürede daha geniş klinik çalışmalarda uygulanmasını önerdi.
70 yıldan fazla bir süredir kullanılan ve bir sağlık sisteminde ihtiyaç duyulan en güvenli ve en etkili ilaçlardan olan, Dünya Sağlık Örgütü’nün Temel İlaçlar Listesi’nde bulunan klorokin fosfat, 1934 yılında Hans Andersag tarafından keşfedildi ancak başlangıçta on yıl boyunca göz ardı edildi çünkü insan kullanımı için fazla toksik olduğu kabul edildi. II. Dünya Savaşı sırasında, Amerika Birleşik Devletleri hükümet destekli antimalaryal ilaç geliştirme klinik araştırmaları, klorokinin antimalaryal ilaç olarak önemli bir değere sahip olduğunu açıkça gösterdi.
Klorokin fosfat, sıtmayı önlemenin ve tedavi etmenin yanı sıra, klorokin de zaman zaman bağırsaklar, romatoid artrit ve lupus eritematozus dışında meydana gelen amebiyazis için kullanılır.
Sun Yanrong, çok sayıda taramadan sonra on binlerce mevcut ilaçtan klorokin fosfatın seçildiğini söyledi. Ona göre ilaç Pekin’deki 10’dan fazla hastanede, ayrıca Çin’in güneyindeki Guangdong Eyaleti ve orta Çin’in Hunan Eyaletinde klinik denemelerden geçti ve oldukça iyi bir etkinlik gösterdi.
İlacı alan hastaların iyileşmesi daha kısa sürüyor. Sun, Pekin’de semptomları gösterdikten dört gün sonra hastaneye başvuran 54 yaşındaki bir hastaya örnek verdi. Bir hafta boyunca ilacı aldıktan sonra, tüm göstergelerin iyileştiğini ve nükleik asidin negatif olduğunu gördü.
Şimdiye kadar, klinik çalışmalara katılan yüzden fazla hasta arasında ilaca bağlı bir ciddi ters reaksiyon bulunamadığını söyledi. Çin Mühendislik Akademisi akademisyeni Zhong Nanshan liderliğindeki uzman ekip, klorokin fosfatın daha fazla COVID-19 (koronavirüs) hastasını tedavi etmek için kullanılabileceğini kabul etti.
Geçmişte, canlı dışındaki ortamda yapılan deneylerin gösterdiğine göre klorokin, virüs enfeksiyonlarını önleyebiliyor. Klorokin, hücredeki asidik ve bazik değerler ile SARS koronavirüsünün müdahaleci almaçlarını değiştiriyor. Ayrıca, bağışıklık sisteminde de düzenleyici bir etkinlik gösteriyor. Bu durumda ilacın virüs karşıtı etkisi deney ortamında geliştirilebilir. İlaç hastaya ağız yoluyla uygulandıktan sonra, akciğerler de dahil olmak üzere tüm vücuda yayılabilir.
Klorokin ayrıca, antiretroviral (etkileri uzun süre sonra ortaya çıkan) HIV/AIDS gibi virüsler üzerinde de deneniyor. Klinik öncesi çalışmalarda, potensiyel ajan olarak Çikungunya ve Zika üzerinde de kullanılabilirliği göz önünde bulunduruluyor.